Adli bilimciler tarafından 1942’de, kan gibi oksitleyici bir maddeye temas ettiğinde lüminesansa yani ışıldamaya neden olan luminol maddesi keşfedildi. Bu madde sayesinde olay yeri inceleme ekipleri suç mahalindeki kan detaylarını çabucak ortaya çıkarabiliyor. Luminol o kadar hassas bir madde ki, milyonda bir oranında seyreltilmiş kanı bile tespit edebilir. Uzun yıllar geçse de, kan parçacıklarının yüzeye tutunabilmesi sayesinde eski suçların aydınlatılmasında luminol testinden yararlanılmaktadır. Hemoglobindeki demirle tepkimeye giren sıvı kimyasalların karbon, hidrojen, oksijen ve azot içeren luminol tozuyla karıştırılmasıyla elde edilen ‘’kemilüminesans’’ sayesinde kanın döküldüğü yer ve kan lekeleri incelenerek suçun işlenişi, cesedin taşınıp taşınmadığı ve failin olay yerinden nasıl ayrıldığı anlaşılabilir.